İzmir’in Koyları‘ndaki tatilinizi yalnızca sahilde geçirmek istemeyip,keşfedecek yerler arıyorsanız İzmir’in koylarına yakın gezilecek yerler yazımız tam size göre. Sahillerinden,kasabalarına,antik kentlerine kadar gezip görmeyi seven insanlar için adeta bir hazinedir İzmir…
Dört bir yanının sahillerle çevrili olması birbirinden güzel koylara sahip olmasına olanak sağlarken,binlerce yıldır birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olması kültürlerin birleşiminde turizm cenneti bir şehire dönüşmesine yol açmıştır.
Deniz,kum,güneş üçlüsünün doyasıya keyfini çıkarıp sonrasında İzmir’in Koyları yakınlarda küçük bir kültürel gezi yapmak isteyeceğinizi düşünüp size küçük bir tur rehberi hazırladığımı söyleyebilirim.
Hadi birlikte İzmir’in koylarına yakın gezilecek yerleri keşfedelim:
Aşıklar Şelalesi
İzmir’in koylarına yakın gezilecek yerler listesinde ilk sırada Aşıklar Şelalesi yer alır. Dikili’nin Nebiler Köyünde bulunan ilginç bir hikayeye ve muhteşem bir manzaraya sahip olan doğal bir alandır. Hikayeye merak edenleri duyuyor gibiyim,bir zamanlar padişahın kızı Sümeyra ve Yörük Ali’nin imkansız aşkının cezalandırılacağı esnada bu alanda ‘sonsuza kadar birlikte olmak, hiç ayrılmamak’ adına ettikleri dua sonucu iki aşığın bu şelaledeki akan suya dönüştüğü ve ziyaretçilerin bu bu şelale karşısında sevdiklerinden ayrılmamak için dualar ettiği söylenir.Şimdilerde ise bu tatlı su aktığı yerde oluşturduğu tatlı su göleti ile birçok canlıya yaşam alanı oluşturmuş ve doğayla buluşmak isteyen binlerce turisti ağırlıyor.Şelaleye ulaşmak için gidilen yol biraz uzun ve yorucu olsa da bu yorgunluğa değecek Aşıklar Şelalesi ve yakınlarında bulunan Ağlayan Mağara’yı görmenizi tavsiye ederim.
Aşıklar Şelalesi’ne Ulaşım
Dikili Koyları‘nda tatil yapacak gezginlerin mutlaka görmesi gereken yerlerden Dikili Aşıklar Şelalesi’ne ulaşım özel araçla kolayca mümkündür. Aşıklar Şelalesi’ne ulaşım için Dikili-Ayvalık karayolunu takiben Nebiler-Gökçeağıl Köyü tabelasından sağa dönerek 3km sonra Aşıklar Şelalesi tabelasını görebilirsiniz. Tabela sonrası yaklaşık 800 metrelik yol ile şelalenin bulunduğu tesise ulaşabilirsiniz. Aşıklar Şelalesi’ne toplu ulaşım aracılığıyla ulaşmak isterseniz bölgeye direkt otobüs olmadığı için maalesef biraz meşakkatli. Şelaleye rahat bir şekilde ulaşabilmeniz için aşağıdaki haritadan konumuna ulaşabilirsiniz.
Dikili Aşıklar Şelalesi’ne Ulaşım:
Aşıklar Şelalesi Ziyaret Saatleri ve Giriş Ücreti
Dikili Aşıklar Şelalesi ziyaret saatleri ve giriş ücreti hakkında bilgileri sizler için derledik. Şelalenin yer aldığı Nebiler Köyü’nün doğa harikası tesisini haftanın her günü 08:00-19:00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz. Doğa harikası Aşıklar Şelale’sinin bulunduğu tesisi sevdiklerinizle dilediğiniz gibi gezebilir ve keyifli vakit geçirebilirsiniz. Aşıklar Şelalesi’ne giriş ücreti araç başına 15 TL olmakla birlikte tesiste yapılan harcamalar sonrasında çıkışta iade ediliyor. Bu dönemde bu kadar uygun fiyata böylesine güzel bir doğada vakit geçirmek zor doğrusu. Yazları inanılmaz bir turist talebine uğrayan Aşıklar Şelale’sini ilkbaharda ziyaret etmenizi öneririm.
Bergama Antik Kenti
İzmir’in koylarına yakın gezilecek yerler listemizin ikinci sırada Bergama Antik Kenti bir diğer adıyla korunaklı kale anlamına gelen Pergamon İzmir’in turistik beldelerinden Bergama’da bulunmaktadır. Tarihi M.Ö 4.yy’a dayanan Pergamon,2014 yılından itibaren UNESCO Dünya Miras Listesinde koruma altındadır. Bergama ilçesine hakim olan yüksek bir tepede bulunması sebebiyle turistler için oldukça heybetli ve gösterişli bir şekilde etki yaratmaktadır. Tıp tarihinde öncü olan ve parşömen gibi önemli buluşlara ilk ev sahipliği yapan yer olan Bergama Antik Kenti’nin içerisinde tarihi yapıları ve doğal güzellikleri ile kendine hayran bırakacak birçok yer bulunmaktadır. Tarihte şifa dağıtma merkezi olan Asklepion,içerisinde gymnasium ve stadyumun bulunduğu Akropol ve Mısır Tanrıları Tapınağı olarak bilinen Kızıl Avlu(Red Basilica) bunlardan sadece birkaçı. Bergama içerisinde toplu taşıma kullanarak kente kolayca ulaşabilirsiniz,müze kart sahipleri için giriş ücretsizdir. Tarihe ilgi duyuyorsanız mutlaka dünyaya isminden sahip olduğu ilklerle söz ettiren Bergama Antik Kenti’ni görmelisiniz.
Bergama Antik Kenti Ziyaret Saatleri ve Giriş Ücreti
En çok sorulan sorulardan biri Bergama Antik Kenti’nin ziyaret saatleridir. Kent ziyaretçilerini kış aylarında 08:00-17:00,yaz aylarında 08:00-19:00 saatlerinde ağırlamaktadır. Bergama Antik Kenti’ne ulaşım yollarından biri olan teleferiğe biniş ücreti 25 TL’dir. 2007 yılında yapılan ve 8 kişilik gondollardan olan teleferik eşsiz Bergama manzarasıyla yoğun ilgi görmektedir. Bergama Antik Kenti için giriş ücreti ise kişi başı 35 TL’dir ve müze kartla giriş ücretsizdir. Müze kartınız yoksa alanda çıkartma imkanınız da bulunmaktadır.
Bergama Antik Kenti’ne Nasıl Gidilir?
Ziyaretçileri baş döndürücü ambiyansıyla etkilemeyi başaran Bergama Antik Kenti’ne özel araçla ve toplu taşımayla ulaşabilirsiniz. İzmir merkezden yaklaşık 1 saat 45 dakika uzaklıkta bulunan Bergama ilçesine kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Akropol Bergama merkezinin en uç kısmında yer aldığı için Bergama merkezden düz ilerlendiğinde tabelalar sizi yönlendirecektir. Şehir merkezinden 300m yükseklikte olan Bergama Antik Kenti’ne ulaşmak için Kızıl Avlu‘yu geçtikten sonra sol taraftaki eski evleri takiben yukarı doğru çıkmalısınız. İlerisinde 2’ye ayrılacak yolun sağ kısmı telefiriğe giderken sol kısım Akropol(Bergama Antik Kenti’ne)devam etmektedir. Teleferik ve park ücretli olduğu için teleferiğe binmek yerine sol yoldan ilerlemenizi tavsiye ederim. Çünkü Bergama Antik Kenti’nin bulunduğu tepeden izleyeceğiniz manzara sizi fazlasıyla etkileyecek. Ayrıca Bergama şehir içine girmeden Manisa-Kınık yolu üzerinden sola dönerek de antik kente ulaşım mevcuttur.
Toplu taşıma kullanacak olanlar ise İzmir Otogardan Bergama minibüsünü ve Aliağa izban durağından 835 nolu Eshot hattını kullabililir. Bergama Antik Kenti’ne hızlı ve uygun bir rota çizmeniz için aşağıya harita bilgilerini bırakıyorum.
Eski Foça
Birbirinden güzel sokaklara sahip Eski Foça ve bu güzel atmosferini görmeden denize girip dönen bence tatil yapmış sayılmaz diyerekten yazıma başlıyorum. Eski Foça antik yerleşim adı ile ‘Phokai’ ,M.Ö. 3000’li yıllardan bugünlere güzelliğinden ödün vermeden gelebilmeyi başarmıştır. Phokai ismi ne diye merak edebilirsiniz,fokların ükesi demek yakın zamana kadar Akdeniz Foklarına yaşam alanı sunan Eski Foçada hala birkaç fok Siren Kayalıkları etrafında yaşamını sürdürmektedir. Gelelim Eski Foça’nın gezilecek yerlerine;ilk durağımız Foça’nın kalbinin attığı yer :Eski Foça Limanı. Birbirinden şirin mekanları ve mavi beyaz balıkçı tekneleriyle insanı mest eden bir yer. Restoranlar,kafeler ve hediyelik eşyacıların bolca konumlandığı bu liman aynı zamanda balık ziyafetini dört gözle bekleyen sevimli kedilerin de favori mekanı.
Alan olarak büçük bir yer olan Eski Foça limanı yazları çok kalabalık oluyor,sabahın erken saatleri ve gün batımında püfür püfür esen rüzgar eşliğinde yürüyüş yapmak isteyenler sahil şeridini dolduruyor. Aracınızı limana yakın belediye otoparkına park edip Eski Foça sokaklarına doğru bir keşfe çıkmanızı öneririm.
Şüphesiz Eski Foça ‘nın en güzel yanı rengarenk evlerle çevrili sokakları,eski zamanlardan kalma taş evleri belediye tarafından restore edilerek sokaklara müthiş hava katmış bu sokaklar fotoğraf çekilmek için bir stüdyo gibi.Biraz da doğal yaşam derseniz,Eski Foça ‘ya Pazar günü gelirseniz ;Eski Foça pazar yerinde kurulan ülkemizin slow food akımındaki ilk temsilcisi Foça Yeryüzü Pazar’ını ziyaret edebilir,organiğe dair her şeyin satışta olduğu bu pazardan alışveriş yapabilirsiniz. Bu kadar gezmişken Antik Çağda Eski Foça bölgesini koruyan Beşkapılar Kalesi ve surlarını da gezmeden dönmek olmaz tabi,içerisine de girip gezme imkanı bulabileceğiniz kalenin manzarasının keyfini çıkarmak için günbatımına gitmenizi öneririm. Foça’nın olmazsa olmaz mekanlarından olan şirin bir nostaljik kahveci, Foça Dibek Kahve ‘de oturup eski usul taş dibekte özenle hazırlanan kahveyi içmeden ve önünde sıranın eksik olmadığı Giritli Nazmi Usta ‘nın doğal dondurmasını tatmadan Eski Foça’dan dönmeyin..
Eski Foça’ya Nasıl Gidilir?
Eski Foça’ya İzban aktarması ile Hatundere durağından 744 nolu Eshot hattına binerek kolayca ulaşabilirsiniz. Ayrıca İzmir Otogar ve Menemen’den kalkan Foça dolmuşları ile de ulaşım sağlayabilirsiniz. Özel aracınızla İzmir merkezden yaklaşık 1 saatlik bir yolculuk ile ulaşabileceğiniz Eski Foça’ya tatil rotası oluşturabilmeniz adına aşağıya navigasyon bilgilerini bırakıyorum..
Sığacık
İzmir’in tatlı beldesi Sığacık deyince az çok hepimizin aklında beyaz evlerle çevrili ve pembe çiçekli ağaçlarıyla süslenmiş sokaklarının geleceğine eminim. Türkiye’nin ilk “sakin şehri” (Citta Slow) Seferihisar’ın şirin balıkçı kasabası Sığacık,şehirleşmeye karşı kendine özgü mimarisi,kültürü ve gelenekleri ile adeta karşı duruyor. Eski Foça’da olduğu gibi burada da yemeklerin küreselleşmesi ve sağlıksızlaşmasına karşı ata mutfağını sürdüren “Slow Food” felsefesi benimsenmekte. Buraya Türkiye’nin huzur başkenti de diyebiliriz aslında Kanuni’nin Rodos seferi için yaptırdığı kalenin surlarının içinde yer alan Arnavut Kaldırımlı sokaklara dizilmiş mükemmel mimarisi hala eski güzelliğini koruyarak bize bir film seti havası yaratıyor. Limanın hemen yanında bulunan aslında Sığacık sokaklarında gezerken içini gezmiş olduğunuz Sığacık Kalesi’ni marina tarafına çıkıp dışarıdan görmenizi tavsiye ederim. Daha önce depremler nedeniyle birçok kez hasara uğrayan ve onarılan Sığacık Kalesi adeta zamana meydan okuyor.
Sığacığa pazar günü gelmeyi denk getirirseniz Sığacık Pazarına mutlaka uğrayın. Özellikle Sığacık’lı hanımların ellerinden çıkan birçok ürün pazar tezgahlarını süslüyor. Yiyecek,giyecek,kullanılacak eşya her şey burada üreticinin elinden çıktığı tüketiciye satılmakta el emeğine ilginiz varsa bu Sığacık Pazarı tam da size göre. Tarihi keşiflerimize devam ederek Teos Antik Kenti’ne geçiyoruz,zeytin ağaçlarının arasına gizlenmiş bu antik şehir birçok medeniyete ev sahipliği yapmış ve içinde hala konser verilen bir amfitiyatro var. Bu arada yaz ayları dışında bir gezi düşünürseniz Seferihisar Mandalina Festivali’nin gerçekleştiği Kasım-Aralık aylarında Seferihisara gelerek belde halkının yerel mandalinasını tanıtmak için gerçekleştirmiş olduğu konserlerin ve şenliklerin yer aldığı bu eğlenceli etkinliğe katılmasınız öneririm.
Özel aracınızla Çeşme yolundan Seferihisar tabelalarını takip ederek ulaşabileceğiniz Sığacığa,toplu taşıma ile 730 numaralı otobüse binerek Seferihisara geldikten sonra Sığacığa giden yeşil dolmuşlar ile kolayca varabilirsiniz.
Alaçatı
Alaçatı,İzmir’in en güzel koyları ve plajlarına ev sahipliği yapan Çeşme ilçesinde bulunur. Ziyaretçi sayısı ve gezilecek yerlerin zengiliğiyle şüphesiz Türkiye’nin en değerli turizm bölgelerinden biridir. Alaçatı halkının nüfusu yaklaşık 25 binlerde olmasına rağmen yazın bu sayı 500 binlere kadar çıkabiliyor. Türkiye’de sakız ağacı bahçesi olan tek yerleşim yeri Alaçatı,yılın 330 günü rüzgarı olan özel bir bölgedir, Çeşme Koyları’nın o meşhur rüzgarını buradan aldığını söyleyebiliriz. Alaçatı’da bol sosyalleşmeli, eğlenmeli, alışveriş yapmalı ve tabi denize girmeli bir tatil yapabilirsiniz. Şimdi biraz Alaçatı’da gezilecek yerlerden bahsedelim..
Alaçatı Hakkında
Alaçatı çarşının girişinde bulunan ve eski buğday üretimi için kullanılan muhafaza 4 tane olan Alaçatı’nın sembollerinden Alaçatı Değirmenleri’ne bir uğrayıp güzel bir temada fotoğraf çekebilirsiniz. gezebilir ve Alaçatı’nın meşhur Damla Sakızlı dondurmasını tadabilirsiniz.Tabi bu sokaklarda gezerken Rum mimarisine sahip ve Yunan Kültüründen gelen Alaçatı mavisinin süslediği taş evlerde begonvil çiçekler eşliğinde fotoğraf çekilmeyi de unutmayın..
Alaçatı’da daha sakin bir gezi rotası araştırmaları Köy İçi’nin arka kısmında bulunan Hacımemiş Mahallesi’ni ziyaret edebilir burada güzel bir kahve keyfi sonrası kültür sanat atölyelerini ziyaret edebilirsiniz. Alaçatı’ya kadar gelmişken adeta bölgenin kalbinin attığı yer olan Alaçatı Port’a uğramadan olmaz. Yatların dışında eğlence ve yaşam alanı olarak da kullanılan Alaçatı Port prestijli gece kulüpleri ve restorantlarıyla da ilgi odağı halinde. Biraz da Alaçatı lezzetlerinden bahsedecek olursak, Alaçatı gastronomi kültürü açısından fark yaratan bir bölge. Karışık ot tabaklarından,kabak çiçeği dolmasına,sakızlı kurabiyesinden Çeşme Kumrusuna kadar eşsiz lezzetlere sahip olan Alaçatı mutfağını mutlaka deneyimlemelisiniz.
Gece hayatını değerlendiren oldukça zengin olan Alaçatı’da yüksek sesli ağırlıklı olduğu gece gezilerinden çıkanlar sesli muhafazaları hakim olduğu kaliteli avlu mekanlarına kadar pek çok konseptli mekan yer alır. Biraz da yerel bir gezi rotası oluşturmak isterseniz her yıl nisan çevresinde yapılan ve yerel değerlerin yaşamasını amaçlanan Alaçatı Ot Festivali’ni ziyaret etmenizi tavsiye ederiz. Bu festivalde yerel ürün satın alabilir ve etkinliklere katılabilirsiniz.
Son olarak Alaçatı beach clublar açısından birçok alternatife sahiptir.Sığ, hafif rüzgarlı oldukça temiz bir evde sahip olan Alaçatı,Türkiye’nin en popüler tatil plajlarına ev sahipliği yapıyor.Ücretsiz bir Alaçatı sahili arayışındaysanız da Delikli Koy’a uğramanızı, buradaki görsel şöleni deneyimlemenizi çalıştırma .Önerilerimin fazlalılığından da anlaşılacagı gibi Alaçatı küçük olsa da da başlı başına bir tatil alanı ve zararları doya doya barındırmak için birkaç günüzü burada geçirebilir, Alaçatı’nın taş ev konseptli butik otellerinde ve kiralık evlerinde konaklayabilirsiniz.
Efes Antik Kenti
Tarih öncesi dönemlerin en önemli dünya başkentlerinden olan Efes Antik Kenti,Anadolu’nun en verimli topraklarından İzmir’in Selçuk ilçesinde bulunmaktadır,Özdere’ye ve Kuşadası’na oldukça yakın olan kente İzmir’in Koyları’nda güzel bir deniz keyfi yaptıktan sonra keşfe çıkabilirsiniz.Helenistik dönemden bugüne kadar birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan ve sayısız kültürü içinde barındıran kozmopolit yapısıyla Efes Kenti,tarihin ta kendisidir.Her yıl binlerce yerli ve yabancı turiste olağanüstü görünümüyle kucak açan kenti gezip görmeniz için en doğru tarihin Mayıs ayı olduğunu söyleyebilirim.Her ne kadar yaz tatilinde daha çok tercih edilse de İzmir’in kavurucu sıcağında Efes’i gezmek biraz zor olabiliyor,girişte 2022 güncel fiyatıyla 150 TL bir giriş ücreti alınıyor eğer müzekart sahibiyseniz yılda iki kez olmak üzere ücretsiz kenti gezebilirsiniz.Bir metropolü gezecek olduğunuz için bu büyük alana 2-3 saatinizi ayırmalısınız.
Rehberli ve bol bilgili bir gezi tercih ederseniz de İzmirden yaz ayları her hafta kalkan günübirlik turlarla Efes’i ve çevredeki tarihi yerleri gezebilirsiniz. Gelelim Efes Antik Kenti’nin en önemli yapılarına;dönemin krallarını karşılayan görkemli sutünlarla süslü liman caddesi,hala yapısını korumakta olan 24.000 kişi kapasiteli Efes Antik Tiyatrosu,ve işçiliğiyle bizi mest eden kentin belki de en güzel yapısı Celsus Kütüphanesi ve saymakla bitmeyecek daha nicesi.. Herkesin hayatında en az bir kez görmesi gerektiğini düşündüğüm bir yer Efes Antik Kenti,bu yazıyı okuyorsanız ve daha önce görmediyseniz bunu Efes Antik Kenti’ne gelip medeniyetler arasında geçiş yapmanız için bir çağrı saymalısınız.Buralara kadar gelmişken Selçukta bulunan Yedi Uyurlar Mağarası’nı,o çok ünlü kıyametin kopmayacağı yer olan Şirince Köyü’nü ve Meryem Ana Kilisesi’ni görmeden ve eğer günlerden cumartesiyse Selçuk pazarına uğramadan gitmek yok tabi.Özel aracınızla İzmir’den Selçuk yönünde kolayca ulaşabilir,yeni açılan İzban Selçuk hattı ile de kolayca toplu taşımayı kullanabilirsiniz.
Şirince Köyü
Bir zamanların en popüler yerlerinden olan İzmir Şirince Köyü. Mayaların dünyanın sonu senaryosuna ev sahipliği yaptığını ve yüz binlerce turist tarafından akına uğradığını hatırlatmadan geçmeyelim.İzmir’in Selçuk ilçesine bağlı bir dağ köyü olan Şirince ‘ye ,estetik görüntüsüyle köy demeye dilimiz varmıyor doğrusu. Mimarisi,doğası ve hissiyatı ile daha çok bir film setine benziyor benim için.Şarapçılığın çok geliştiği Şirince’de adım başı bir şarap mahzeni görebilirsiniz,görsel açıdan bir şölen olan mahzenleri gezmenizi tavsiye ederim zaten dükkanlara girdiğiniz anda mutlaka bir şarap satıcısı tarafından ikna edilip kendinizi kasada şarap alırken bulacaksınız onun için öncesinde bir gezinti yapmak en iyisi.
Şirince Köyü’nün arnavut kaldırımlı sokaklarında gezerken el işlerinin tezgahta satışını yapan birçok satıcıyla karşılabilirsiniz,köylü halkına destek olmak için alışveriş yapmakta fayda var.
Şirince’de geldiyseniz mutlaka kum üzerinde ağır ağır pişen kumda kahvesini köyün eşsiz doğa manzarasına karşı yudumlamalısınız,sonrasında yakın zamanda köyün güney cephesinde Aziz John Baptist Kilisesini gezebilir mahzeninde şarap tadımı yapabilirsiniz. Şirince Köyü’nde konaklamayı düşünürseniz butik otel konseptiyle işletilen birçok tarihi konak ve taş evler bulunmakta. Ayrıca öğrenciler tarafından oldukça ilgi gören matematiği ders olmaktan çıkarıp hayata entegre eden Nesin Matematik Köyü’nde matematik kamplarına katılabilir veya gönüllü olabilirsiniz. Şirince’ye özel aracınız ile Selçuk içerisinden tabelaları takip ederek ulaşabilirsiniz,toplu taşıma için ise Selçuk garından yarım saatte bir kalkan minibüsleri kullanabilirsiniz.
Meryem Ana Kilisesi
Selçuk’un Bülbül Dağı’nda bulunan ve Katoliklerin mabet yeri olan Meryem Ana Kilisesi mutlaka görmeniz gereken yerler arasında yer alır. Hac görevini yerine getirmek için dünyanın dört bir yanından Hristiyanlara ev sahipliği yapan kilise Müslümanlar tarafından da yoğun ilgi görmektedir. Meryem Ana evine doğru giderken zeytin ağaçlarının kaplamış olduğu yoldan geçiliyor ve evin önünde bizi bir Meryem Ana heykeli karşılıyor. Dünyanın birçok yerinden farklı eserlerin de içinde yer aldığı tarihi Meryem Ana Kilisesi kutsal olduğu bilindiği için,buraya gelip ellerini Meryem Ana’ya açan binlerce insan dualarını onunla paylaşıyor. İzmir’in tarihi Meryem Ana Kilisesi özellikle yaz aylarında kalabalık turlarla ziyaret edildiği için önünde uzun sıralar oluşmakta.
Genelde sessiz bir atmosferin hakim olduğu kilisede 5 TL karşılığında mum alarak Meryem Ana Derneği‘ne bağışlayabilirsiniz. Mumlar için ayrılmış bölgeye dua edip bırakabilirsiniz, kilise bahçesinin duvarlarında binlerce insanın farklı dillerde yazdıkları dileklerini ve dualarını astıkları bir alan da mevcut. 2022 güncel fiyatı ile giriş için yetişkin 15,öğrenci 10 TL ödeniliyor.
Meryem Ana Kilisesi’ne Ulaşım
Genelde turistlerin kafile turlarıyla ziyaret ettiği İzmir Meryem Ana Kilisesi’ne ulaşım özel araç ve toplu taşıma ile mevcuttur. Keskin virajlara sahip olan dağ yolu takip edilerek ulaşılan Meryem Ana Kilisesi’ne ulaşmak için usta şöförlere ihtiyaç duyulduğunu söyleyebilirim. Selçuk merkezden kalkan Meryem Ana minibüsleri ile bölgeye kolayca ulaşım sağlayabilirsiniz. Ayrıca İzmir’den kalkan günübirlik turlar eşliğinde rehber anlatımıyla da Meryem Ana Kilisesi’ni gezebilirsiniz. Özel aracınızla ulaşım için Selçuk Devlet Hastanesi’nden sağ yola döndükten sonra Erdem Çiftliği’ni geçerek tabelaları takip edebilirsiniz. Meryem Ana yolunda Selçuğun eşsiz doğasında bulunan Cerithan veya Sultan restaurantlarından birini tercih ederek leziz yemeklerinin tadına bakmanızı öneririm. Bölgeye kolayca ulaşım sağlayabilmeniz ve bilgi alabilmeniz adına Meryem Ana Kilisesi’ne ait harita ve videoyu aşağıya bırakıyorum.
İzmir Meryem Ana Kilisesi’ne Ulaşım:
Klaros Antik Kenti
Anadolu’nun en önemli bilicilik kentlerinden Klaros Antik Kenti, İzmir’in en sevilen koylarından Ahmetbeyli Plajı’na 5 dakikalık bir mesafede bulunmaktadır. Ahmetbeyli Mahallesi’nin yerleşim yerleri arasındaki ormanlık bölgede bulunan Klaros Antik Kenti ziyaretçilerini şaşırtacak üstün bir geçmişe sahiptir. Klaros , kahin tanrı Apollon’un en eski kehanet merkezlerinden biridir. Kolophon’a bağlı olan ve İonya bölgesine dahil olan Claros, bir antik kentten çok bilicilik(kehanet) merkezi olarak ünlenmiştir. Bu tapınağın İzmir’deki diğer antik kentler gibi bir tepede inşa edilmeyip düz bir alanda bulunmasının sebebi de Klaros’ta önemli bir kutsal kaynağın ve ormanın bulunmasıdır. Hemeros’un tarihi öncesi devirlerde buradaki Apollon Tapınağı’ndan bahsetmesi üzerine 1827 yılında J. Arudell tarafından keşfedilmiştir.
Helenistik ve Roma döneminde kehanet merkezi olarak kabul edilen kutsal kent halkı Kolophon ve Notion antik kentlerinde yaşıyordu. Uzun yıllardır devam eden kazılardan çıkan önemli kabartma ve heykellerin İzmir Arkeoloji Müzesi‘nde sergileniyor.
Klaros Antik Kenti Ziyaret Saatleri ve Giriş Ücreti
İzmir Klaros Antik Kenti ziyaret saatleri ve giriş ücreti açısından ziyaretçilerine büyük kolaylık sağlamaktadır. Klaros Antik Kenti’ni yaz ve kış dönemi dahil olmak üzere belirtilen tarihlerde 09:00 – 18:00 saatleri arasında tamamen ücretsiz ziyaret edebilirsiniz. Yaz döneminde ziyaret etmeyi düşünürseniz erken saatlerde, sıcağa kalmadan ziyaret etmenizi öneririm. Özdere Koyları‘nı keşfetmeden önce kültürel bir gezi yapma fırsatı yakalayarak Helenistik Dönem’in izlerine yakından tanık olabilirsiniz. Maydonoz Koyu ,Baradan Koyu,Ahmetbeyli Plajı başta olmak üzere İzmir’in Koylarına yakın uğrak yerlerinin başında gelen Klaros Antik Kenti ayrıca Efes Antik Kenti’ne de çok yakındır. Eğer geziye uzun bir zaman dilimi ayırmayı düşünüyorsanız; Klaros Antik Kenti sonrasında Efes Antik Kenti ve Meryem Ana Evini ziyaret edebilirsiniz. Sonbahara denk gelirseniz Ahmetbeyli Kavşağı üzerinde bulunan ve Ahmetbeyli Köyü‘nün temiz doğasında yetişen C vitamini deposu narenciye meyvelerinden satın almanızı şiddetle öneririm.
Klaros Antik Kenti’ne Ulaşım
İzmir Klaros Antik Kenti’ne ulaşım toplu taşıma veya özel aracınızla oldukça kolaydır. Ahmetbeyli Plajı Yolu üzerinde devam ederken karşınıza çıkacak Klaros tabelasını takip ederek Ahmetbeyli’nin mandalina bahçeleri arasında kolayca ulaşabileceğiniz bir yerde. Yolda birkaç dakikanızı ayırıp bölgenin Gümüldür satsuma mandalinasının tadına afiyetle bakabilirsiniz. Aşağıda bulunan haritadan navigasyonla kolayca ulaşım sağlayabilirsiniz.
Klaros Antik Kenti Galerisi
İzmir Klaros Antik Kenti galerisi ile kente gitmeden önce ne kadar güzel bir doğada konumlanmış zenginliğe sahip olduğuna şahit olabilirsiniz. İzmir’in koylarına yakın gezilecek yerler listesinde resimlerden de görebileceğiniz üzere Klaros Antik Kenti antik çağın kendine has mimarisi ve gizemleriyle sizler tarafından keşfedilmeyi bekleyen bir güzelliğe sahip. Ayrıca Klaros Antik Kenti’nin kazı çalışmalarını sürdürmekte olan Prof. Dr. Nuran Şahin’in anlatımıyla aşağıdaki videodan bilgi sahibi olabilirsiniz.
Değirmendere Malta Şelalesi
İzmir’in doğa harikası köylerinden biri olan Değirmendere Köyü, Değirmendere Malta Şelalesi’ne ev sahipliği yapmaktadır. Birçoğumuzun bilmediği bu saklı cennet İzmir şehir merkezine oldukça yakın bir konumdadır. Yaklaşık 5-6 metre yükseklikten çam ağaçlarıyla bezeli bir alana dökülen Malta Şelalesi’nin yarattığı atmosfer sizi şehir stresinden uzaklaştırıp doğayla baş başa kalmanızı sağlayacaktır. Özellikle havanın güneşli olduğu günlerde ve hafta sonları yoğun ilgi görüyor. Değirmendere Malta Şelalesi trekking ve dağ yürüyüşü tutkunları tarafından sıkça tercih edilmektedir. Etrafında herhangi bir tesisin bulunmadığı bu bölgede kendi imkanlarınızı kendiniz yaratmanız gerekmektedir. Fakat tedarikli ve hazır gitmeniz halinde Malta Şelalesi’nin size hayran kalacağınız Değirmendere Köyü doğasında unutamayacağınız bir deneyim yaşatacağını söyleyebilirim.
Kamp tutkunları için şelalesinin üst kısmında kalan düzlük alanda uygun yer mevcut ve ölçülü olduğu sürece ateş de yakabilirsiniz. Değirmendere Köyü’ne gelmişken bu yemyeşil doğada köyü gezmenizi ve bölgenin temiz havasını doyasıya solumanızı tavsiye ederim. Özdere Koyları‘na oldukça yakın mesafede bulunan Malta Şelasi’nde dilerseniz deniz keyfi sonrası şelale manzarasıyla tatilinizi taçlandırabilirsiniz.
Değirmendere Malta Şelalesi Konaklama
İzmir Değirmendere Malta Şelalesi konaklama seçeneği olarak şelalenin yukarısında bulunan düzlük alanda dilediğiniz gibi çadırla kamp yapabilirsiniz. Çevreden toplayabileceğiniz odun ve ateş malzemeleriyle ölçülü olmak şartıyla bir kamp ateşi yakabilir ve gece kamp ateşi eşliğinde ormanın sessizliğinin keyfini çıkarabilirsiniz. Değirmendere Köyü’nde otel konaklaması maalesef mevcut değildir, dilerseniz Özdere veya Mendereste bulunan pansiyonlarda konaklayabilirsiniz. Ayrıca Değirmendere Malta Şelalesi’ni ziyaret etmişken çok yakında bulunan Kolophon Antik Kenti‘ne uğramanızı ve tarihsel bir gezi yapmanızı tavsiye ederim.
Değirmendere Malta Şelalesi’ne Ulaşım
İzmir Değirmendere Malta Şelalesi’ne toplu taşıma ve özel araç seçenekleri ile kolayca ulaşım sağlayabilirsiniz. Toplu taşıma ile Cumaovası İzban durağından 729 no’lu Eshot hatta ile Değirmendere İlkokulunda inebilirsiniz. İlkokulun ardından 20 dakikalık bir yürüyüş ile hem etrafın doğallığına şahit olabilir hem de şelaleye ulaşabilirsiniz. Özel aracınızla bir yolculuk yapmak isterseniz Tahtalı Barajı’na ulaştıktan sonra devam eden 5 dakikalık toprak yolu takip ederek ulaşabilirsiniz. İzmir’in su ihtiyacının çoğunluğunun Menderes ilçesinde bulunan Tahtalı Barajı‘ndan karşıladığını söylemekte fayda var. Malta Şelalesi’nin detaylı konumu ve baş döndüren atmosferini yakından incelemek için aşağıdaki harita ve videoyu inceleyebilirsiniz.
İzmir Değirmendere Malta Şelalesi’ne Ulaşım:
